neşe veren

neşe veren
adj. laughing

Turkish-English dictionary. 2013.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • şen — sf. 1) Yaşamaktan mutlu olduğunu davranışlarıyla belli eden, sevinçli, neşeli Hayatta daima şen insanlarla beraber olun, gamlı insanların gamı size de bulaşır. R. Enis 2) Neşe veren, neşelendiren, eğlenceli Şen kahkahalar yükseliyorken evinizden… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ŞEVK-ÂVER — f. Neşe veren, neşe getiren, şevklendiren …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • ışıklı — sf. 1) Işığı olan, aydınlık, ışıklandırılmış, nurlu, nurani 2) mec. Neşe veren, sevinç yaratan, mutlu Kara kara düşünürken, senin ışıklı mektubun geldi, değerli kızım. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tarabengîz — (A. F.) [ ﺰﻴﮕﻥا بﺮﻃ ] neşe veren …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • NEŞVEBAHŞ — f. Keyif ve neşe veren. Neşelendiren …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • Henne — 1. A blindi Henn findt ja oft a Woazkearndl. – Schöpf, 313; für Franken: Frommann, VI, 317, 185. 2. A lafedi Hon kriagt mêr, wi a hockedi. (Franken.) – Frommann, VI, 328, 186. Eine laufende Henne kriegt (findet) mehr als eine hockende oder… …   Deutsches Sprichwörter-Lexikon

  • hemze — is., Ar. hemze Gırtlakta, ses tellerinin birbirine yapışması sonucu havanın akışını birdenbire engellemesiyle oluşan ve bir kesinti izlenimi veren ünsüz Rey (re y), neşe (neş e), mesele (mes ele) …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • şenlik — is., ği 1) Şen olma durumu, şetaret Emine nin yüzüne öyle bir şenlik, çakırımsı şehla gözlerine öyle bir civeleklik geldi ki... O. C. Kaygılı 2) Belli günlerde yapılan, coşku veren eğlendirici gösterilerin tümü, bayram Ne var ki bu şenlik gününde …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”